23 Nisan 2007 Pazartesi

LÜTFEN OKUYUN!!!!

SEVGİLİ ARKADAŞLAR BURDA SİZE DOĞU İLERİMİZİN BAZILARINI TANITMAYA ÇALIŞTIK. MEMLEKETİMİZİN HER YERİ ÇOK ÖZEL VE GÜZELDİR FAKAT DOĞU İLLERİMİZİN YERİ BİZİM İÇİN ÇOK AYRI.BU NEDENLEDİR Kİ HEPİNİZİN BU BLOĞU İNCELEMENİZİ ÇOK İSTERİZ. MEMLEKETİMİN HER KÖŞESİNİ GÖRÜN VE ONLAR HAKKINDA BİLGİLER EDİNİN .BEN BURDA SADECE SİZE YOL GÖSTERİYORUM UMARIM BURDA YAYINLANANLAR İLGİNİZİ ÇEKER.

ŞIRNAKTAN GÜNCEL HABERLER



23 04 2007 Pazartesi
Şırnak’ta 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı büyük coşkuyla kutlandı. Cumhuriyet Meydanında başlanan kutlama törenine Şırnak Valisi Selahattin APARI, Tümen komutanı Ahmet YAVUZ, Belediye Başkanı Ahmet ERTAK, Cumhuriyet Başsavcısı Hakan ARSLAN, İl Emniyet Müdürü Salih GÖKALP, Tüm Kurum Amirleri, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı. Çelenk koyma töreninin ardından Valiliğe geçen Şırnak Valisi Milli Eğitim Müdürü Ömer BİRLİK, Mehmetçik İlköğretim Okulundan öğrenciler Emine SEKİN ve İsmail DURMAZ’ ı makamında kabul etti. Öğrencilerden Emine SEKİN Vali Makamına oturarak Şırnak Valisini temsil ederek, Vali olsaydım elektrik, yol, su, eğitim ve fakülte konularında Şırnak halkına hizmetler verirdim dedi. Küçük Vali, Vali Selahattin APARI ile bir süre sohbet etti. Buradan Stadyuma geçen Küçük Vali Emine SEKİN, Vali APARI ve beraberindekiler 23 Nisan etkinlikleri çerçevesinde yapılan gösterileri izlediler. Çeşitli dallarda dereceye giren öğrencilerden 1. lere ödüllerini Vali APARI, 2.lere Tümen Komutanı YAVUZ, 3.lere Belediye Başkanı ERTAK verdi. Program bitiminde protokol üyeleri günün anlamına binaen stadyum çevresine ağaçlandırma çalışmalarına katıldılar.
Şırnak Valisi Selahattin Aparı’ nın 23 Nisan Mesajıdır


23 04 2007 Pazartesi
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı 23 Nisan 1920, Ulusumuzun babadan oğula geçen saltanat yönetimini terk ederek halkın kendisini, seçtiği temsilcileri aracılığı ile yönetmeye başladığı günün adıdır. Devletimizin yönetim sisteminde bu tarihle başlayan büyük değişim, Türk Ulusu’nun binlerce yıllık tarihindeki en büyük devrimi simgeleyen 29 Ekim 1923’te Cumhuriyetin ilanı ile sonuçlanmıştır. Büyük Önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK ilk Meclisin açıldığı 23 Nisan 1920 gününü Ulusumuza aynı zamanda Çocuk Bayramı olarak armağan etmiş ve bu yönüyle de büyük Önderimiz dünya ölçeğindeki eşsiz liderliğini bir kez daha göstermiştir.“ Cumhuriyetimizin kurucusu, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ün, yarınlarımızın güvencesi çocuklarımıza hediye ettiği 23 Nisan Çocuk Bayramı’nın ülkemize ve çocuklarımıza kutlu olmasını diliyorum “
Şırnak Valisi Selahattin Aparı’nın Ebeler Haftası Kutlama Mesajı


23 04 2007 Pazartesi
Ana-Çocuk Sağlığı hizmetleriyle birlikte, doğum öncesi, doğum ve doğum sonrası dönemde anneye ve bebeklere bakım hizmetleri veren ebeler, sağlık alanında yurdumuzun her köşesinde oldukça önemli ve kutsal bir görev ifa etmektedirler. Ağır fedakarlıklar içerisinde görev ve sorumluluklarını yerine getirmeye çalışan ebeler, sağlık sistemimizin vazgeçilmez unsurlarından biridir.Bu duygularla, tüm ebelerimizin, Ebeler Haftasını en içten dileklerimle kutlar, sağlık, mutluluk ve başarılar dilerim.
Kültür Merkezinde İlk Tiyatro
23 04 2007 Pazartesi
Adım Tiyatrosunun “Dikkat Aile Var” adlı tiyatro oyunu Şırnaklı Tiyatro severlerle buluştu.Kültür merkezinde gösterime giren tiyatro oyununa Şırnak Valisi Selahattin APARI, Tümen Komutanının eşi Lütfiye YAVUZ İl Emniyet Müdürü Salih GÖKALP ve eşi Handan GÖKALP, , Kültür ve Turizm Müdürü M.Sadık ÇELİK, öğrenciler ve tiyatro severler katıldı. Şırnak Valisi Selahattin APARI tiyatro gösterisinin ardından oyuncuları tebrik ederek çiçek takdim etti. Vali APARI “Kültür Merkezimiz de ilk kez tiyatro gösterisi düzenledik. Bundan sonra Şırnaklı sanatseverlerimize bir çok etkinlikler gerçekleştireceğiz. Şırnak Halkımızı tiyatro ile buluşturduk, buluşturmaya devam edeceğiz.” dedi. Haluk IŞIK’ın yazdığı Zafer KAYAOKAY’ ın yönettiği ve Adım Tiyatro oyuncuları tarafından sergilenen oyunda, televizyonlarda yayınlanan dizi ve magazin programlarından etkilenen aile bireylerinin başlarına gelen dramatik konular anlatıldı.


21 04 2007 Cumartesi
21 Nisan 2007 günü saat:11.00 sıralarında İlimiz Ali Gaffar Okan Cad. Ömerli Sok. girişinde 8-10 yaşlarında iki çocuğun boş arazide buldukları bir parçayla oynadıkları ve taşla ezmeye çalıştıkları sırada patlaması neticesinde yaralanan S.Ş., H.Ö. ve olay yerinden geçmekte olan M.S.B., A.K., isimli şahıslar yaralı olarak hastaneye kaldırılmıştır. Yaralılardan S.Ş. isimli çocuk hastanede vefat etmiş, diğer yaralıların tedavilerine devam edilmektedir. Olayla ilgili tahkikat devam etmektedir.
Teslim Olmalar Artarak Devam Ediyor


21 04 2007 Cumartesi
19 Nisan 2007 günü pkk/kongra-gel terör örgütü mensubu dört terörist, terör örgütünden kaçarak Şırnak İli Silopi İlçesinde Güvenlik Güçlerine kendiliğinden, silahsız ve teçhizatsız olarak teslim olmuştur.
Bir Terör Örgütü Mensubu Etkisiz Hale Getirilmiştir


18 04 2007 Çarşamba
18 Nisan 2007 tarihinde, Şırnak İli Küpeli Dağı bölgesinde, Güvenlik Güçlerince icra edilen operasyonlar esnasında, bir grup terör örgütü mensubu ile karşılaşılmış, teslim ol çağrısına ateşle karşılık verilmesi sonucu çıkan çatışmada, bir T.Ö. mensubu iki adet el bombası ve bir adet el dürbünü ile birlikte etkisiz hale getirilmiştir. Komuoyuna saygıyla duyurulur.
Şırnakta Terör Örgütüne Darbe


13 04 2007 Cuma
13 Nisan 2007 tarihinde, Şırnak ili Bestler Dereler bölgesinde, Güvenlik Güçlerince icra edilen operasyonlar esnasında, bir grup terör örgütü mensubu ile karşılaşılmış, teslim ol çağrısına ateşle karşılık verilmesi sonucu çıkan çatışmada, bir T.Ö. mensubu iki adet el bombası ile birlikte etkisiz hale getirilmiştir. Komuoyuna saygıyla duyurulur.

ŞIRNAĞIN TARİHİ VE COĞRAFYASI

Tarih
Şırnak ili tarihsel olarak çok eski bir geçmişe sahiptir. Şırnak ili Katip Çelebi’nin 17. yüzyılda yazdığı “Seyahatname” ve tarihi rivayetlere göre Nuh Tufanı öncesine dayanır. Bu rivayetlere göre Cizre, tufandan sonra ikinci kez Hz. Nuh (AS) ve oğulları tarafından inşa edilirken Cizre’nin kızgın sıcağından korunmak için, Şırnak yazlık ve yaylak olarak inşa edilmiştir.
Şırnak, Nuh’un Gemisi kalıntılarının olduğu öne sürülen Cudi Dağı’nın Kuzeyinde Şehr-i Nuh adıyla kurulmuş, önceleri Şerneh, daha sonraki yıllarda ise Şırnak adını almıştır. Şırnak ili tarihte bir çok önemli devletin başkentini kendi topraklarında barındırmıştır. Birinci Babil devletinin başkenti BABİL(Kebeli Köyü) Cizre sınırları içindedir. Aynı zamanda Guti (GUDİ) imparatorluğunun başkenti olan BAJARKARD Silopi ilçesi topraklarındadır.
Şırnak; Guti, Babil, Med, Asur, Pers, Sasani, Emevi, Abbasi, Selçuklular ve Osmanlılar dönemlerinde Cizre’ye bağlı bir yerleşim birimi idi. 1913 yılında ilçe olmuş ve Siirt iline bağlanmıştır. Bu konumu 1990 yılına kadar sürmüştür. 18.05.1990 tarih ve 20522 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 16.05.1990 tarih ve 3647 sayılı yasa ile il statüsüne kavuşmuştur. İle bağlı altı ilçe bulunmaktadır. Bu ilçeler Beytüşşebap, Cizre, Güçlükonak, İdil, Silopi ve Uludere’dir.
İle bağlı altı ilçenin tarihleri geçmişlerine ilişkin bilgi aşağıda verilmiştir.
Beytüşşebap ilçesi; ilçe oldukça eski bir yerleşim birimidir. Beytüşşebap, Beyt ve Şebap kelimelerinden elde edilmiş Arapça bir birleşik isimdir. Gençlerin evi anlamındadır. Beytüşşebap tarihi eskilere dayanır. TA’NİN Dağlarından M.Ö.1000-7000 yılları arasında Neolitik dönemlere ait kayalara kazınmış resim ve kompozisyonların bulunması, ilçede 12.000 yıl öncesi insanların yaşadığı ve yerleşik bir düzenlerinin olduğunu gösterir.Tarihi süreç içerisinde ilçeye sırasıyla, Hurriler, Mittaniler, Asurlular ve Urartular egemen olmuşlardır. İlçe, 1054 yılında Selçukluların, 1514 yılında ise Osmanlı İmparatorluğu’nun egemenliği altına girmiştir. 1855 yılında Erzurum, 1865 yılında Van İline bağlanmıştır. 1887 yılında İlçe olan Beytüşşebap, 1926 yılında Siirt, 1936 yılında Hakkari ve 16.05.1990 tarih ve 3647 sayılı yasa ile Şırnak İline bağlanmıştır.
Cizre ilçesi; Cizre M.Ö.4000 yıllarından itibaren Gerzubakarta adıyla Guti devleti hakimiyeti altındadır. Gutiler döneminde ilk Cizre suru yapılmıştır. Cizre M.Ö.1894 yılında l.Babil Devleti yönetimine girmiştir. Babil Cizre’ye 22 Km mesafededir.
Cizre M.Ö.1595 yılında Babil egemenliğinden Arap egemenliğine geçmiştir. Daha sonra Asurlular, Medler, Persler, Sasaniler, Artuklular, Eyyubbiler, Abbasiler, Selçuklular, Moğollar ve 1627 yılından itibaren de Osmanlı Devleti hakimiyeti altına girmiştir.
Cizre beyliği önceleri Diyarbakır Sancak Beyliğine bağlı iken 1841 yılında Musul’a bağlanmıştır. Milli mücadele döneminde büyük başarılar gösteren Cizre’ye Fransızlar gelip şehri savaşsız teslim almak istemişlerse de, halkın direnişi ve silahlanmayı görerek işgalden vazgeçmişlerdir.
İslamiyet’in Cizre’ye girmesi ile birlikte şehre yarımada anlamına gelen Cezire adı verilmiş, Cumhuriyet döneminde ise küçük bir düzeltmeyle Cizre olarak değiştirilmiştir. Önceleri Mardin iline bağlı bir yerleşim birimi iken 16.05.1990 tarih ve 3647 sayılı yasa ile Şırnak iline bağlanmıştır.
Güçlükonak ilçesi; ilçe daha önce Siirt ilinin Eruh ilçesine bağlı bir köy iken, 09.05.1990 tarih ve 3644 sayılı kanunla ilçe olmuştur. 16.05.1990 tarih ve 3647 sayılı kanun ile idari bağlılığı değiştirilmiş ve Şırnak iline bağlanmıştır.
İdil İlçesinin milattan önceki adının Zarih olduğu söylenir. Zapdey adında bir süryaninin ilçeye hizmetlerinden dolayı da İdil’e, Beyt-Zaptdey (Zapdey’in evi) adı verildiği dolaşan rivayetler arasındadır. Milattan sonra(300-400) yıllarında Farslar burayı istila ettiler. Farslar döneminde buraya (Hazak) ismini vermişlerdir. Hazak farsça bir kelime olup, mert ve cesur anlamındadır.
İdil’de 1393 – 1491 döneminde Türkmenlerin büyük ölçüde nüfuz ettikleri ve 1387 yılında Timur’ un istila ettiği bilinmektedir. Timur’un ölümü ile Karakoyunlu devletinin eline geçen İdil, o günden sonra Türklerin hakimiyeti altına geçmiştir. 1924 yılına kadar köy olan İdil, bu tarihten itibaren Cizre ilçesine bağlı bir bucak, 1937 yılında ise Mardin iline bağlı ilçe olmuştur.
İdil, 18.05.1990 tarih ve 20522 Resmi Gazetede yayınlanan 16.05.1990 tarih ve 3647 sayılı kanunla Şırnak İline bağlanmıştır.
Silopi İlçesi de, M.Ö. çeşitli kavimlerin yaşadıkları bir yerleşim birimidir. Bu durum ilçenin çevresinde bulunan tarihi eserlerden anlaşılmaktadır. Asurlular ve Roma İmparatorluğunun yönetiminde uzun yıllar kaldıktan sonra Selçukluların yönetimine geçmiştir. Yavuz Sultan Selim’in Mısır Seferi sırasında Cizre İlçesi ile birlikte Osmanlı İmparatorluğuna bağlanmıştır. 16.05.1990 tarih ve 3647 sayılı kanunla Şırnak İline bağlanmıştır.
Uludere İlçesinin tarihi, millattan önceki yıllara dayanır. Tarihin seyri içinde Urartular Medler, Persler, Romalılar, Arsaklılar ve Sasanilerin egemenliğine girmiştir. 1054 yılından itibaren Türkmenlerin tarih sahnesine çıktığı bilinmektedir. 1142’de İmadettin Zenginin ve 1260 yılında Hulagu’nun Hakkari yöresini ele geçirmesini izleyen yılların kargaşalığı, yöre beylerinin 1349’da Karakoyunlulara bağlanmayı kabul etmeleri ile durur. 1386’da Timur ve 1502’den itibaren Safevi hakimiyeti altında yaşayan Uludere, Kanuni Sultan Süleyman döneminde Osmanlı İmparatorluğuna bağlanarak bütün il beyleri gibi içişlerinde serbest bırakılır. Aşiret Beyleri kendi egemenlik haklarını korumak, Osmanlı toprak sisteminin dışında bir sistemle yönetilmek ve seferlere asker yollamak şartıyla İmparatorluğun egemenliğinde Cumhuriyete kadar kalmışlardır.
Cumhuriyetin ilanından sonra bucak haline getirilerek Beytüşşebap İlçesine bağlanan Uludere, 27.06.1957 tarihinde yürürlüğe giren 7033 Sayılı Kanunla ilçe haline getirilmiştir. 16.05.1990 tarihinde çıkarılan 3647 Sayılı Kanunla yeni kurulan Şırnak iline bağlanmıştır.
Coğrafya
Şırnak ili 37°31 kuzey enlemleri ve 42°28 doğu boylamları arasında yer almaktadır. Yüzölçümü 7.172 Km2 , ortalama 1.400 metre rakımı ile deniz seviyesinden oldukça yüksek olan Şırnak ili topraklarının batı kesimi, yüzölçümünün ¾’ü Güneydoğu Anadolu Bölgesinin Dicle Bölümünde yer alırken; geri kalan yüzölçümünün ¼’ü ise Doğu Anadolu Bölgesi içinde kalır.
İl batıda Mardin, kuzeyde Siirt, kuzeydoğuda Hakkari illeri ile güneyde Irak ve Suriye Devletleriyle çevrilidir.
a) Topoğrafik Yapısı
Şırnak ilinin batı ve güney kesimindeki bazı düzlükler dışında, büyük bölümü akarsular tarafından derince yarılmış platolar halindedir. Bu coğrafi yapı içerisinde 2 agro-ekolojik alt bölge bulunmaktadır. Birinci agro-ekolojik alt bölge, rakımı 300-400 metre arasındaki geniş ovaların yer aldığı Cizre, Silopi ve İdil İlçelerini; ikinci agro-ekolojik alt bölge ise rakımı 1000 metre ve üzerindeki engebeli, sarp yamaçlar ve yüksek dağların yer aldığı, tarım alanın az, buna karşılık orman ve meraların geniş çapta bulunduğu Merkez, Beytüşşebap, Güçlükonak ve Uludere İlçelerini kapsamaktadır.
Şırnak İlinin Başlıca Akarsuları
Akarsu Adı
İl Sınırları İçinde Uzunluğu (Km)
Debisi (M3/S)
Kolu Olduğu Nehir
Hezil Çayı
67
17,03
Dicle Nehri
Çağlayan Çayı
55
4,87
Dicle Nehri
Kızılsu Çayı
49
9.23
Dicle Nehri
Dicle Nehri
95
Dicle Nehri
Dağlık kesimlerde Güneydoğu Toroslar sistemine bağlı yüksek kütleler vardır. İlin önemli dağları; Cudi, Gabar, Namaz ve Altın Dağlarıdır. Cizre, Silopi ve İdil İlçeleri geniş düzlükler halindedir. İlin en önemli akarsuyu Kızılsu, Hezil ve Habur Çaylarının beslediği Dicle Nehridir.
b) İklimi
Şırnak ilinin iklimini belirlerken ili, bulunduğu bölgelere göre değerlendirmek gerekir.
1-İlin Doğu Anadolu Bölgesinde kalan Şırnak Merkez, Beytüşşebap ve Uludere ilçelerinde kışlar serttir. Kuzeyden gelen soğuk havalar kışın bu yörenin sert ve karlı geçmesine neden olur. Karla örtülü gün sayısı güney bölgesine göre daha fazladır.
2-İlin Güneydoğu Anadolu Bölgesi içinde kalan Cizre, İdil, Güçlükonak ve Silopi İlçelerinde kışlar daha ılık fakat yazlar ise aşırı sıcaktır.
İlde Doğu Anadolu ikliminin birbirine karşıt iki hava kütlesi etkisini göstermektedir. Bunlardan birisi, bölgeyi özellikle kış aylarında etkisi altında bulunduran, buna karşılık yaz aylarında kuzeye çekilen soğuk kuru hava kütlesidir.
Şırnak’ta yıllık yağış ortalaması 633 mm3 civarındadır.
c) Bitki Örtüsü
Şırnak’ta bitki örtüsü iklim özelliğine bağlı olarak değişiklikler göstermektedir.
İklimin karasal olması doğal bitki örtüsü üzerinde etkili olmuştur. Mevsim içindeki yağışların az olması, doğal bitki örtüsünün bozkır olmasına neden olmuştur. Dağlık alanda yer alan ormanlar seyrek niteliktedir. Ormanaltı bitki örtüsünü kurakçıl bitkilerin oluşturduğu bu bölgedeki başlıca ağaç türü meşedir. Özellikle Beytüşşebap ve Uludere civarında bulunan dağların yüksek yerlerinde alpin çayırları bulunur.

şırnak resim galerisi

İDİLDEN BİR GÖRÜNÜM



























20 Nisan 2007 Cuma

GAZİANTEPTEBİN MÜZESİ

Hasan Süzer Etnografya Müzesi
Gaziantep ili Bey Mahallesi Hanifioğlu Sokak'ta yer alan bina, içinde bulunduğumuz asrın başlarında inşa edilmiştir. Daha sonra birkaç kere el değiştiren bina, 1985 yılında çok harap bir vaziyette iken işadamı sayın Hasan Süzer tarafından satın alınmış, restorasyonu tamamlandıktan sonra "Hasan Süzer Etnografya Müzesi" olarak kullanılmak şartıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağışlanmış ve Gaziantep Müzesi'nde bulunan Etnografya bölümü bu binaya taşınarak Konak-Müze tarzında tanzim edilmiştir. Bina ana kaydı içine oyulmuş mahzen üzerine 3 kattan oluşmakta, ikisi ana yola, diğeri ara sokağa açılan üç girişi bulunmaktadır. Ön cephedeki işlemeli büyük kapıdan "hayat" adı verilen orta bahçeye, küçük kapıdan ise "selamlık" denilen bölüme geçilmektedir. Hayatın güneybatı köşesinde; üst katında oturma odası, alt katında ocaklık ve tuvaletin yer aldığı iki katlı müstakil bir bina daha yer almaktadır.
Bu bölüm evin hizmetkarları tarafından kullanılmıştır. Hayat, ince bir taş işçiliğinin eseri olan renkli taşlarla kaplanmıştır.

Bodrum katları; birbiri içine geçme iki ayrı mekandan ibaret olup, ikisi arasında yaklaşık 2 metre kot farkı mevcuttur. Tamamen yerli kayaya oyulmuş mağara görünümündeki bodrum katta, pekmez ve zeytinyağı depolamaya yarayan küpler, erzak depolamaya yarayan bölümler ve su kuyusu bulunmaktadır. Bu bölümde ayrıca büyük bir dokuma tezgahı yeralmaktadır.
Zemin katta; iki oda, "ocaklık" adı verilen mutfak, evin hamamı ile bu mekanın ısınmasını sağlayan ocaklar ve iki farklı taraftan birinci kata çıkan merdivenler yer almaktadır. Hamam, Türk hamamı özelliklerini taşımakta, külhandan gelen ve alttan geçen duman vasıtasıyla ısınmaktadır. Girişin sağında yer alan oda "tandır odası"dır. Adını tandır denilen gömme bir taş ocak üzerine konan bir kürsü ve onun üzerine örtülen geniş bir yorgandan oluşan mahalli bir ısınma sisteminin burada bulunmasından almaktadır.
Birinci katta sofada, taş işçiliği ve boyalı tezyinatı ile dikkati çeken bir çeşme ve Hayat'a bakan üç ayrı oda yer almaktadır.


Odalardan birisi gelin görme odası, diğeri günlük yaşamın sürdürüldüğü iş odası, üçüncü oda ise erkek misafirlerin ağırlandığı selamlık bölümü olarak tanzim edilmiştir. İkinci katta yer alan odalardan ikisi ev sahibine ait harem bölümü olarak düzenlenmiştir. Üçüncü katta terasa geçişi sağlayan camekanlı bir oda ve "güvercinlik" bulunmaktadır. Bu bölüm günün yorgunluğunun giderildiği sakin bir köşe olarak canlandırılmıştır.
Bina içinde yer alan bölümler günlük yaşamdaki fonksiyonlarına göre yörenin eşyası ile donatılmış, mankenlerle teşhire canlılık ve gerçekçilik verilerek hizmete sunulmuştur.










GAZİANTEPTEN KÜLTÜR VE SANAT HABERLERİ


Zeugma'nın 'sanal' görüntüleri hazır
Arkeoloji Müzesi Müdür Vekili Mehmet Önal, Zeugma Antik Kentinin üç boyutlu dijital sanal görüntülerini Müzeler Haftasının başladığı 18 Mayıstan itibaren ziyaretçilere izleteceklerini söyledi. Önal, Zeugma Kazı Başkanı Doç. Dr. Kutalmış Görkay ve ekibinin yürüttüğü Zeugma Antik Kenti'nin üç boyutlu dijital sanal görüntülerinin hazırlanması çalışmasının tamamlandığını belirtti. Mehmet Önal, 2006 yılının Eylül ayında başlayan çalışmanın geçen ay bitirildiğini ve hazırlanan üç boyutlu dijital sanal görüntülerin Gaziantep Arkeoloji Müzesi'ne teslim edildiğini ifade ederek, ''Üç boyutlu dijital sanal görüntüler de Zeugma Antik Kenti'nin güzelliklerini bir başka biçimde gözler önüne seriyor'' dedi. Önal, sözlerinin şöyle sürdürdü: "Bu güzel görüntüleri müzemize gelen yerli ve yabancı konuklarımızla paylaşacağız. Hazırlıklarımızı tamamladık, sanal görüntüleri Turizm Haftasının başladığı 18 Mayıstan itibaren ziyaretçilere izleteceğiz. Müzemizi ziyaret eden konuklarımız, Zeugma Antik Kentinden çıkarılarak müzemizde sergilenen değerleri eserleri görme yanında bu eserlerin çıkarıldığı kentin sanal görüntülerini de izleyebilecek.'' Önal, Zeugma Antik Kentinin üç boyutlu dijital sanal görüntülerinin, antik kentteki kalıntıların restorasyonu yanında Gaziantep Arkeoloji Müzesinin tanıtımı için de kullanılacağını bildirdi.
İSPANYA'DA TANITMA FIRSATI
Önal, Kültür ve Turizm Bakanlığının, Gaziantep Arkeoloji Müzesi'ni Avrupa'da Yılın Müzesi Ödülü'ne (EMYA) aday gösterdiğini, bu teklifle birlikte müzelerini İspanya'da tanıtma fırsatı bulduklarını ifade etti. Avrupa Müze Forumu tarafından düzenlenen yarışmamın finalinin 5 Mayıs 2007'de İspanya'da yapılacağını vurgulayan Önal, "Finalde, aralarında İngiltere, Fransa, Almanya, Yunanistan ve İspanya'nın da olduğu 20 ülkeden 33 müze yarışacak. Yarışmada Türkiye'yi biz temsil edeceğiz. Yarışmaya katılan müzemize, Gaziantep Ticaret Odası (GTO) ve İl Özel İdaresi de destek veriyor. Yarışma öncesinde müzemiz ile ilgili olarak hazırlanmış, görüntü, broşür ve kitapları İspanya'ya gönderdik. Ben de yarışma için 1 Mayısta İspanya'ya gideceğim. Yarışmanın yapılacağı 5 Mayısta diğer müzelerin yetkilileriyle birlikte Gaziantep Arkeoloji Müzesi'ni tanıtmak için 30 dakikalık bir sunum yapacağım. EMYA ödülünü alarak müzemizi uluslararası alanda daha iyi tanıtmak istiyoruz" dedi.

gaziantebin meşur yemekleri

PATLICAN KEBABI
MALZEME;
1.5 kg. iri Kemer patlıcan
1 kg. az yağlı kıyma
5-6 adet domates
5-6 adet yeşilbiber
Karabiber
Tuz

Patlıcanlar yıkanıp sapları kesildikten sonra 2.5-3 cm. uzunluğunda enine kesilir.Bu arada kıyma,tuz ve karabiber iyice yoğrulur.Ceviz büyüklüğünde parçalara ayrılır.Şişlere bir patlıcan bir yuvarlanmış kıyma saplanır,elle biraz yassılaştırılır. Domates ve biberler ayrı ayrı şişlere saplanıp orta harlı ve alevsiz mangal ateşinde çevrilerek pişirilir.Pişen patlıcanlar sırası bozulmadan düzgün bir şekilde tepsiye çekilir.Üzerine pişmiş olan domates ve biberler konur ve ağzı kapatılarak ateş üzerinde demlendirilir.5-10 dakika sonra servis yapılır.


KÜLBASTI


MALZEME;

1 kg. dana bonfile

1 adet domates

1 baş sarımsak

1 yemek kaşığı biber salçası

Zeytinyağı

Kuru nane,karabiber,tuzPulbiber


Dana bonfile 200 gr. halinde 5 parçaya bölünür.Muşta ile dövülerek yastılanır.Domates ve sarımsak ezilir.Biber salçası, pul biber,zeytinyağı,nane,karabiber,ezilmiş domates ve sarımsak karıştırılır ve et ile terbiyelenir.Terbiyelenen et ızgarada pişirilir.Servise sunulur.

CAĞIRTLAK KEBABI


MALZEME;
150 gr kuzu ciğeri(4 şiş)
30 gr ciğer çözü (ciğer yağı)
Piyaz Malzemesi:
1 tutam maydanoz, 1 adet küçük baş kuru soğan.
Yetercince tuz, karabiber,kimyon
Sumak ekşisiKırmızı pul biber.

Ciğer kuşbaşı büyüklüğünde parçalara ayrılır. ciğer çözüde aynı büyüklükte parçalara bölünür. Kuşbaşı büyüklüğündeki 5 tike ciğer ve 1 çöz; her şişe iki tike ciğer 1 tike çöz, 3 tike ciğer olacak şekilde saplanır.Şişlere geçirilmiş ciğerler harı geçmiş kömür ateşinde yakmadan çevire çevire pişirilir.Piyazın Hazırlanışı: Kuru soğan ince doğranır,sumak ekşisiyle karıştırılır, Maydanoz ince bir şekilde doğranarak karıştırılır, hazırlana piyaz tabaktaki ciğerin yanına limon, yeşil biber, turp ve mevsimine göre yeşillikle birlikte hafiften tuz, biber, kimyon atılır.konarak servise sunulur. Yanında ayran da içilebilir.



YENİ DÜNYA KEBABI
MALZEME;
500 gr. yenidünya
500 gr. az yağlı kıyma
Tuz
Karabiber

Kıymaya biraz tuz ve konarak az suyla yoğrulup ceviz büyüklüğünde köfteler yapılır.Yeni dünyaların iri olanları seçilir ve ortadan kesilerek çekirdekleri çıkartılır.Şişe bir yenidünya bir köfte saplanarak mangalda pişirilir ve servis yapılır
TABİKİ ARKADAŞLAR GAZİ ANTEP MUTFAĞI BINLARLA SINIRLI DEĞİL GENİŞBİR BİLGİYE SAHİP OLMAK İSTİYORSANIZ www.gaziantep.net GİRERSENİZ BURDA DAHA AYRINTILI BİR ŞEKİLDE YEMEK ÇEŞİTLERİNİ BULABİLİRSİNİZ